Türkiye’de halihazırda mahkemelerde devam eden davaların önemli bölümünü miras hukukundan kaynaklanan problemler oluşturuyor.
Geçmişte miras sorunu yaşamış ya da gelecekte yaşama ihtimali olan insanlar için ilgi çekici bir konu haline gelen bu durum, hangi senaryolarda mirasların nasıl bölüştürüleceğine dair merak içeren sonuçlara neden olmakta.
Miras paylaşımlarının nasıl yapılacağına dair bazı genel kurallar herkes tarafından aşağı yukarı biliniyor ancak bazı özel durumlarda yasaların uygulamalarının nasıl olacağı konusunda kafa karışıklığı yaşanabiliyor.
ÇOCUĞU OLMAYAN KİŞİNİN MİRASININ PAYLAŞIMI!
Miras paylaşımlarında altsoy büyük bir önem taşımaktadır ve doğal olarak direkt mirasçıdırlar. Ancak çocuk sahibi olmayanların mirasçılarının belirlenmesinde büyük bir kafa karışıklığı olabiliyor. Bunun için farklı farklı denklemler kurulabiliyor.
Bir kişinin çocuğu yoksa ve vefat etmişse mirasının paylaştırılabilmesi için önce evli mi değil mi ona bakılır. Eğer resmi nikahlı bir evlilik varsa direkt olarak eş mirasçı olacaktır. Lakin çocuğu olmadığı iin tüm miras sadece eşe kalmayacaktır. Böyle bir denklemde miras paylaşımı ölen kişinin eşi ile anne ve babası arasında yapılır. Yarı yarıya miras bu şekilde bölünür.
Anne ve baba sağ değilse o zaman ölen kişinin kardeşleri anne ve baba üzerinden dolaylı mirasçı olular. Kardeşlerin de sağ olmaması ama onların çocuklarının olması durumunda ölen kişinin yeğenleri amcalarının veya dayılarının mirasından pay alabilirler.
Eşe kalan mirasın onun da vefat etmesi durumunda varsa başka evlilikten olan çocuklarına veya anne ve babasına, dolaylı olarak da kardeşlerine ve yeğenlerine geçer. Eş eğer miras bırakandan önce hayatını kaybetmişse bu kişilerin herhangi miras hakkı olmayacaktır. Bir miras paylaşımı olabilmesi için kişilerin menkul veya gayrimenkul varlıklarının olması gerekir. Eşinden önce ölen kişiye miras yolu ile mal kalmayacağı için bu kişiler miras paylaşımından çıkarlar.
