Türkiye’nin Stratejik Politikalarının Altında Yatan Gerçekler
Türkiye’nin NATO üyeliği ve Batı ile stratejik ilişkilerinin incelendiği bir yazıda, Ankara’nın politikalarına karşı çıkmanın zorlukları vurgulanmaktadır.
Ankara’nın Musul, Halep ve Şam gibi stratejik yerlerde genişleme hedefleri taşıdığı ve açıkça ortaya koyduğu belirtilen yazıda şu detaylara yer verilmiştir:
’’BBC’nin aktardığına göre Türkiye, Kuzey Irak’ta sivillerin girişinin yasak olduğu 136 yarı kalıcı askeri üs kurmuştur. Aynı şekilde Kuzey Suriye’de Türkiye, iki önemli bölgeyi fiilen ele geçirmiştir. Ankara, Şam’daki yeni İslamcı liderlerle olan ilişkilerini gizlemeden ya da İsrail’e karşı ‘savaşı öncülükleme’ amacını ya da Kudüs’ü Siyonist varlık arasından kurtarma arzusunu açıkça belirtmektedir.
‘KÜRTLERİN GEREK SİLAHLARA SAHİP OLMASI GEREKİYOR’
Şu anda İsrail’i endişelendiren şey, Türkiye’nin uzun vadeli genişleme planlarının bir devamıdır. Kürtler tek başlarına Türkiye’yi durduramazlar.
Şu anda Kürtler ve İsrail, ABD’nin Suriye’den tamamen çekilme olasılığı karşısında giderek daha fazla endişelenmektedir. Türkiye genişleme hedeflerine doğru ilerlerken, İsrail uluslararası düzeyde alarm zillerini çalmaya başlamıştır. Ancak çözüm, Türkiye ile Suriye’de nüfuz alanlarını paylaşan örtük bir anlaşma değildir.
Türkiye’yi Suriye veya Irak’ta durdurmanın tek yolu, Kürtlerin kendi siyasi ajandasını belirlemelerine yardımcı olmaktır: Tarihi topraklarını baz alarak, Akdeniz’e Lazkiye üzerinden çıkış yapabilecek bir Kürt ulusal devleti. Bu devlet kurulduğunda, her türlü toprak saldırısına karşı koymak için gerekli savunma mekanizmalarına ve silahlara sahip olmalıdır.’’