Prof. Dr. Yaşar, güneş patlamalarının sıcaklığın ve buharlaşmanın artmasına neden olduğunu, bunun da yağışların artmasına yol açtığını savunuyor. Bu sayede kuraklığın en büyük çözümünün güneş patlamaları olduğunu vurguluyor.
Yaşar, güneş patlamalarının sayısı ve büyüklüğünün arttıkça dünyanın daha fazla güneş enerjisi aldığını ve ısındığını belirtiyor. Bu ısınmanın da yağış ve verimliliği artırdığını ifade ediyor.
Yaşar, güneş patlamalarının yağışlara olumlu etki yaptığını ve yağış miktarının artacağını söylüyor. Bu sayede kuraklık riskinin azalacağını ve daha verimli bir tarım sezonu yaşanacağını müjdeliyor.
Prof. Dr. Yaşar, güneş patlamalarının çok büyük boyutlara ulaştığında jeomanyetik fırtınalara yol açabileceğini ve elektrik sistemlerine zarar verebileceğini de hatırlatıyor.
Prof. Dr. Yaşar, “Biz insanoğlunun ömrü süresinde en önemli görebileceği şey, güneşteki patlamalardır. Zaman zaman çok büyük patlamalar oluyor. Geçtiğimiz günlerde bunlardan biri gerçekleşti. Etkileri devam ediyor. Bu büyük patlamalar dünyaya müthiş bir jeomanyetik fırtına getiriyor. Örneğin, 1859 yılında daha yeni yeni elektrik sistemleri varken, telgraf sistemleri varken devasa bir güneş patlaması oluyor ve bir anda bütün sistem çöküyor. Kağıt ruloları yanıyor. Elektrikler gidiyor. 1989 yılında oluşan yine büyük bir patlamada Kanada’nın yarısı elektriksiz kaldı, bütün trafoları patladı” dedi.